*Türkçe makaleye aşağıdan ulaşabilirsiniz.
Toutes les nouvelles technologies découlent de la recherche et des développements dans les domaines STEM. Bien qu’il y ait une forte demande pour les emplois STEM, il n’y a pas assez de travailleurs qualifiés dans la région. Dans de nombreux pays, les employeurs ont du mal à trouver des travailleurs STEM éligibles pour les postes.
Par exemple, selon l’enquête IET sur les compétences 2021, 49% des entreprises d’ingénierie rencontrent des difficultés de recrutement au Royaume-Uni. Constatant l’importance de ce problème, l’IET a lancé la campagne Engineering Kids’ Futures pour exhorter le gouvernement à intégrer l’ingénierie dans l’apprentissage actuel de l’école primaire en écrivant une lettre ouverte avec la participation de 150 ingénieurs de renommée mondiale, d’ambassadeurs STEM et d’institutions professionnelles.
Compte tenu des problèmes que le manque de personnel STEM qualifié pourrait causer à l’avenir, il est nécessaire d’attirer l’attention des étudiants sur les domaines STEM afin de combler cet écart et cela peut être réalisé par l’enseignement technologique. Avec l’aide des technologies éducatives, les étudiants peuvent accroître leurs connaissances technologiques et leur intérêt pour les domaines STEM.
Voici pourquoi l’enseignement technologique est un excellent moyen d’initier les étudiants aux STEM :
Rend l’apprentissage plus amusant
Notre humeur affecte la fonctionnalité de notre cerveau. Les émotions positives augmentent l’hormone dopamine dans le cortex préfrontal du cerveau, qui est étroitement liée à l’attention, à la mémoire et à la compréhension. Ainsi, les émotions positives comme s’amuser augmentent notre capacité d’attention et facilitent le traitement de l’information. Pour cette raison, rendre le processus d’apprentissage plus amusant permet aux élèves de mieux comprendre les matières.
L’enseignement technique rend le processus d’apprentissage beaucoup plus agréable pour les élèves, en particulier au primaire. Grâce à des jeux vidéo éducatifs, à un apprentissage immersif utilisant la réalité virtuelle ou à des projets de robotique, les étudiants peuvent s’initier aux nouvelles technologies et à des sujets techniques dans un environnement ludique. En participant à des ateliers technologiques, ils participent activement à leur apprentissage et vont au-delà de la simple mémorisation d’informations.
Rend les concepts complexes plus faciles à comprendre
Les matières STEM peuvent être un peu difficiles et complexes pour les élèves des premières années. Cependant, ils peuvent facilement comprendre même les concepts les plus compliqués avec les bonnes méthodes basées sur un contenu personnalisé créé par des tuteurs pour les étudiants. Grâce aux nouvelles technologies telles que la réalité virtuelle et la réalité augmentée, même les sujets les plus complexes peuvent être expliqués de manière beaucoup plus simple pour les étudiants grâce à la visualisation.
Permet un apprentissage interactif
Les plateformes d’apprentissage telles que HUB21 permettent aux étudiants d’interagir et de collaborer avec leurs pairs en appliquant un modèle d’apprentissage mixte. Pouvoir partager des idées avec les pairs et recevoir des commentaires de tuteurs expérimentés crée un environnement d’apprentissage plus engageant. La plate-forme de langage de programmation Scratch est un excellent exemple de ce type d’engagement. Grâce à sa structure interactive, les étudiants collaborent entre eux en partageant leur travail tout en apprenant des applications informatiques telles que le codage.
Les élèves apprennent à leur rythme
En offrant aux étudiants un programme de cours personnalisé basé sur l’enseignement technologique, comme nous le faisons dans HUB21, chaque étudiant peut progresser dans son apprentissage à son propre rythme. Étant donné que la plupart des matières STEM telles que l’informatique nécessitent une base solide pour progresser dans les stades avancés, il devient crucial d’offrir un contenu et un tutorat personnalisés aux étudiants. Les parcours d’apprentissage sont conçus en fonction des progrès des étudiants, de sorte qu’ils ne s’ennuieraient pas ou ne se décourageraient pas facilement tout au long de leur parcours d’apprentissage.
Les étudiants découvrent leurs centres d’intérêt
Grâce à la large gamme de ressources constituées d’outils et de plateformes en enseignement technologique, chaque étudiant peut trouver des contenus qui l’ont intéressé. Des cours en ligne sur l’IA à la programmation, l’exploration spatiale au développement de jeux spécialement conçus pour l’éducation des enfants, ils peuvent facilement accéder à des informations sur des sujets STEM.
Teknoloji Eğitimi Öğrencilerin STEM Alanlarına İlgi Duymasını Nasıl Sağlar?
Günümüzde gerçekleşen tüm yeni teknolojiler, STEM alanlarındaki araştırma ve geliştirme çalışmalarının sonucunda doğar. Bu etkisi sebebiyle STEM temelli işlere istihdam anlamında yüksek talep olmasına rağmen yeterli sayıda kalifiye çalışan bulunamıyor. Birçok ülkede işverenler, ilgili pozisyonlara uygun STEM çalışanları bulmakta zorlanıyor.
Somut bir örnek vermek gerekirse, 2021 IET anketine göre Birleşik Krallık’taki mühendislik işletmelerinin %49’u işe alımlarda kalifiye elaman bulma konusunda zorluk yaşıyor. Bu konunun ciddiyetini Fark eden EIDE, à terme de génie Kid kampanyasını başlatarak alanında Öncü mühendisler, STEM elçileri ve Mesleki kuruluşlardan 150 kişinin desteği ile Birleşik Krallık hükümetine açık bir mektup yazarak Mühendislik konularının ilkokul müfredatına eklenmesi gerektiğine yönelik bir talepte bulunur.
Yeterli kalifiye STEM çalışanı bulunamamasının gelecekte yol açabileceği problemler göz önünde tutulduğunda, bu açığı kapatabilmek için öğrencilerin ilgisini STEM alanlarına çekebilmek gerekir ve bu da teknoloji eğitimi sağlanabi ile. Öğrenciler, eğitim teknolojilerinin sunduğu imkanlardan yaralanarak teknoloji okuryazarlıklarını arttırabilir ve STEM alanlarına daha fazla ilgi duyabilir.
Teknoloji eğitiminin öğrencilere STEM alanlarını tanıtmak için neden harika bir yol olduğuna gelin birlikte bakalım :
Öğrenmeyi daha eğlenceli hale getirir
Ruh halimiz beynimizin işlevselliğini etkiler. Pozitif duygular, beynin préfrontal korteksinde dikkat, hafıza ve kavrama becerisi ile yakından ilintili olan dopamin hormonunu artırır. Böylece eğlenmek gibi olumlu duygular dikkat kapasitemizi arttırır ve beynimizin bilgiyi işlemesini kolaylaştırır. Bu nedenle öğrenim sürecini eğlenceli hale getirmek öğrencilerin konuları daha kolay kavramasını sağlar.
Teknoloji eğitimi, özellikle de ilkokul ve ortaokul öğrencileri için öğrenme sürecini çok daha eğlenceli hale getirir. Eğitici video oyunları, VR veya robotik projeleri kullanarak sürükleyici öğrenme modeli sayesinde öğrenciler eğlenceli bir ortamda yeni teknolojiler ve teknik konular hakkında bilgi edinebilirler. Teknoloji atölyelerine katılarak öğrenmelerinde aktif rol alır ve salt bilgi ezberlemenin ötesine geçerler.
Karmaşık kavramların anlaşılmasını kolaylaştırır
STEM konuları, erken sınıflardaki öğrenciler için biraz zor ve karmaşık olabilir. Ancak eğitim teknolojilerini kullanarak en karmaşık kavramları bile kolaylıkla kavrayabilirler.
STEM konuları, özellikle de yaşı küçük öğrenciler için ilk etapta anlaşılması zor ve karmaşık gelebilir. Ancak eğitmenleri tarafından oluşturulan kişiselleştirilmiş içeriklere dayalı doğru bir öğrenim modeli ile en karmaşık kavramları bile kolayca kavrayabilirler. VR ve AR gibi yeni teknolojiler sayesinde en karmaşık konular bile görselleştirme yoluyla öğrencilere basitleştirilmiş bir şekilde anlatılabilir.
Etkileşimli öğrenmeyi sağlar
HUB21 gibi eğitim platformları, hibrit öğrenme modeli uygulayarak öğrencilerin akranları ile etkileşim kurmasını ve işbirliği yapmasını sağlar. Öğrencilerin akranları ile birlikte çalışırken deneyimli eğitmenlerinden de geri bildirim alabilmesi verimli bir öğrenme ortamı yaratır. Çocukların kodlama öğrenmesi için tasarlanmış olan Scratch programı böyle bir ortamda faydalanmak için çok uygun bir örnektir. İnteraktif yapısı sayesinde öğrenciler kodlama gibi bilgisayar uygulamalarını öğrenirken aynı zamanda birbirleriyle çalışmalarını paylaşarak da etkileşim halinde olurlar.
Öğrenciler kendi tempolarında ilerler
Bizim de HUB21’de uyguladığımız üzere öğrencilere kişiselleştirilmiş bir ders planı oluşturmak, son öğrencinin öğrenim yolculuğunda kendi hızında ilerleyebilmesini sağlar. Bilgisayar bilimi gibi birçok STEM alanı, daha ileri aşamalara geçebilmek için öncelikle sağlam bir temel gerektirir. Bu nedenle öğrencilere kişiselleştirilmiş bir teknoloji eğitimi içeriği oluşturmak çok önemli hale gelir. Öğrenme planı her bir öğrencinin kendin temposuna göre özel olarak tasarlandığı için eğitim süreci boyunca kolayca sıkılmaz veya cesaretleri kırılmaz.
Öğrenciler ilgi alanlarını keşfeder
Teknoloji eğitimi için birçok farklı araç ve platformu içeren geniş bir kaynak yelpazesi olduğu için her öğrenci kendi ilgi alanına göre bir icerik bulabilir. Yapay zekadan programlamaya, uzay araştırmalarından oyun geliştirmeye kadar çocuklara özel olarak oluşturulmuş bir çok ders seçeneği ile öğrenciler STEM konuları hakkındaki son türlü bilgiye kolaylıkla ulaşabilir.
